Başka Sevgilerde Buluşmak Üzere
Bir manzaraya karşı düşlerini izlemek ideolojik bir eylemdir. Sonsuza kadar düşme hissine eş değerdir belki de. Mart güneşinin kandırdığı bir günü daha geride bırakıyorum. Sabah karla uyandım lakin öğlen sırtımda güneş ışıklarından bir pençe vardı. AH! Derin bir nefes aldım. İç çekişimin denizin üzerinden karşıya geçişini görür gibiyim. Baksana şu havaya hepinizden nefret ediyorum der gibi bakmıyor mu? Arsız şu martıların süzülüşü alay geçiyor gibi hepimizle. Asıl dert bu değil tabi. İnsan hiç görmediği birini bile özleyebiliyor ve dertleniyor. Beynimin bunca şeyin farkında olmasına da içleniyorum üzerine. Bilmek neye yarıyor ki? Saç döküyor diyorlar bu kadar düşünmek. Deniz manzarası böyle işte. Oturunca karşısına istemsizce dökülü veriyorsun içine. Ankarayı özledim!
Yinede deniz manzarasında yada kokusunda insan sevmekten ve sevilmekten başka bir şey düşlemekten kendini alamıyor. Ben kafamın içinde dünyalar taşısam da bu böyle oluyor. Agah Aydın bir konuşmasında “Sevebilmek için sevilebilmiş olmak gerekiyor” demişti. Bu sözü duyduğumda o an aşık olduğum insanın sevilebildiğini hissettirememiş herkese delice öfkelenmiştim. Öfkemden yaralandım. Yaralandım da iyileşemiyorum. Ben hiç iyileşemedim iyileşmek nedir de bilmem.
Bu uykumu kaçırıyor artık...
Başka sevgilerde buluşmak üzere. Peki ne zaman? İstanbul da biter mi aşk ve deniz? Nereye kafayı çevirsek bir mazi bir yoksunluk. Acayip bir deprem sonrası yıkılmış düşüncelerimin eşiğinde düşünüyorum bunları. Bir pazar uyanıyorum sabaha derken, derin bir resimler cümbüşünde sıkışıp kalıyorum. Resimlere bakmak artık susamam kadar doğal. Neyse her şeyi de anlatmamak lazım.
Gökyüzüne işte böyle ne zaman uzansa denizden gelen bakışlarım; Bir daha asla buruk hissetmemek için neyimi feda ederdim diye çaresizce düşünüyorum. Aslın da bütün bunlar kendimi bildiğimden geliyor başıma. Bu kadar farkında olmak zorunda mıydık her şeyin? Aşkı ve samimiyeti bu denli derinlerimizde yaşamak zorunda mıydık?
Uzaklar da ki maviliklere
Şiir demetlerinden
Hasretler yazmak
İsterdim.
İlkbaharı beklerken ki
Heyecanımı ya da
Henüz
Kış ayında olmanın
Hüznünü
Yazmak isterdim.
Şu iç çekişlerimden
Anadolu'ya uzanmak
İsterdim.
Hasretle...
Yorumlar
Yorum Gönder