SONRA BİR YAĞMUR YAĞDI HEP BERABER ISLANDIK!



Her veda insan da bir kavuşma hayali bırakıyor.
Her yağmurdan sonra bir sonra ki yağmura kavuşma isteğim çoğaldıkça çoğalıyor.
Açık bir şekil de ben kavuşamadığım bir yağmuru şah damarım da saklıyorum.
Bunu bir çiçek duysa boynu kırılırdı sanırım.
Yağmur bahane işte. Aslında üzerime değen her yağmur tanesinin benden alıp götürdükleriyle rahatlıyor gibiyim. Toprağa karışıyor gibi. 

Nihayetinde insanlar eşitleniyor bir anda. Sırtından süzülen yağmurun benim sırtımdan süzülen yağmurdan bir farkı kalmıyor. O hal de ne sevdanın bir farkı kalıyor ne de kederin. 
Yağmurla toprağa karışmak bir yana insanı en çok aynı toprağa karışmak istediği kişinin kalbinin o topraktan sıyrılması acıtıyor. Elimde ki cam kesiği kadar keskin bir acı.
Böyle olmasından kaynaklanıyor ki bende bu topraktan sıyrılıyorum artık. Kendime dönüyorum,kendi toprağıma dökülüyorum.






Bir hikayenin tamamlayanı olmak nasıl bir duygudur? İnsanın insana imtihan olması bazen bu hikayenin geri kalanı olabiliyor. İmtihandan kaçmak gerekirse; yağmurdan sonra açan rengarenk zarif şu kemerin üzerinden kayıp gitmek yeter. Zira ben kayıp gitmek yerine hiç tamamlanmayacak olan şu hikayemin imtihanına katlanmayı tercih ediyorum. İnsanı büyük kavgalar, ağır hakaretler küstürmüyor, küçük bir laf, ince bir ima, kötü bir hissiyat soğutuyor. İçimde ki bu imtihan bir kavga olup darp ediyor beni.


Ah be önce öfkeden deliye çevirip sonra öfkeyle kalkanı zararla oturtan dünya! Nasıl da oynuyorsun bizimle. Suların nehir yatakları oluşturduğu ve dağları delip uzandığı ovalar gibi yarıp geçiyorsun içimizi. Yağmur bahane her insanın ıslanmak hoşuna gitmiyor mesela. 
İşte yine var olmanın burukluğunu hissediyorum. 
İşte yine var olmanın dayanılmazlığı dolanıyor bedenime.




Herkes arkadaşına giderken reçel yapıp götürsün!




Yorumlar

Popüler Yayınlar